Dilimiz nasıl tat alır.Dil, konuşma ve tat alma organımızdır.Günlük konuşmalarımızın en büyük ana kaynağıdır.İletişim aracının merkezinde bulunan dil, kendimizi ifade etmemiz kadar birden fazla işlevi bulunuyor. Ağız içerindeki yabancı maddelerin dışarı atılması, dişlerin temizliği, harflerin çıkarılması gibi önemli olaylarda baş rol görevindedir.
Dil, insanın var oluşundan bu güne etkili şekilde kullanıldı. Dünya üzerinde yüzün üzerinde dil bulunuyor.Geçmiş tarihlerde var olan ve unutulmaya yüz tutmuş dil aileleri bulunuyor.
Ayrıca dil olmazsa yeme konusunda büyük ciddi sıkıntılar çekeriz. Dil yediğimizin yemeklerdeki tadı nasıl alır. Yemeğimizi acı,tatlı, ekşi veya tuzlu bulduğumu zamanl
Dil, tat alma duyusundan sorumlu olan bir organdır. Tat alma, dil yüzeyindeki özel tat tomurcukları sayesinde gerçekleşir. Dilin arkasında bulunan tat tomurcukları, farklı tatları algılayabilen hücreler içerir. Temel olarak dil, tat tomurcuklarının özel hücreleri sayesinde beş ana tat algılar: tatlı, ekşi, tuzlu, acı ve umami.
Tat alma süreci genellikle şu şekilde gerçekleşir:
- Yemek veya içeceğinizi ağzınıza alırsınız.
- Tat tomurcukları, bu yiyecek veya içeceğin kimyasal bileşenlerini algılar.
- Her tat için farklı türde reseptör hücreleri vardır ve her biri sadece belirli bir tat tipini algılar. Örneğin, tatlı reseptörleri sadece tatlıyı, ekşi reseptörleri sadece ekşiyi algılar.
- Alınan bilgiler, tat tomurcuklarındaki hücreler aracılığıyla sinir sinyallerine dönüşür.
- Bu sinir sinyalleri, beyne doğru ilerler ve tatların algılandığı beyin bölgelerine ulaşır.
- Beyindeki tat merkezi, gelen sinyalleri işleyerek tatları fark etmenizi sağlar ve lezzetli ya da hoş olmayan olarak algılamayı mümkün kılar.
Tat alma yeteneği, hem genetik faktörlere hem de çevresel etkilere bağlı olarak kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ayrıca bazı hastalıklar veya bazı ilaçlar tat alma duyusunu etkileyebilir veya geçici olarak değiştirebilir.
Dilin tat bölgeleri nelerdir
Eskiden yaygın bir inanışa göre dilin farklı bölgeleri farklı tatları algılardı (örneğin; tatlı dilin ucunda, ekşi dilsinin yanlarında gibi). Ancak modern araştırmalar, tatların dilin farklı bölgelerine özgü olmadığını göstermiştir. Gerçekte, dilin yüzeyindeki tat tomurcukları, tüm tatları algılayabilecek şekilde homojendir ve her tür tat tomurcuğu farklı tatları algılamak için işlev görebilir.
Tat tomurcukları, beş ana tat algılamaya yardımcı olan hücreler içerir:
- Tatlı: Dilin farklı bölgelerinde bulunan tat tomurcukları, şeker ve diğer tatlı lezzetleri algılamak için görevlidir.
- Ekşi: Ekşi tatlar, ağız solunumunun yan bölgelerindeki tat tomurcukları tarafından algılanır.
- Tuzlu: Tuzlu tat, dilin ön kısmındaki tat tomurcukları aracılığıyla algılanır.
- Acı: Acı tat, genellikle dilin arka bölgesindeki tat tomurcukları tarafından algılanır.
- Umami: Umami, “lezzetli” veya “et benzeri” tat olarak da bilinir ve dilin farklı bölgelerindeki tat tomurcukları tarafından algılanır.
Dolayısıyla, tüm tatlar dilin farklı bölgelerinde değil, genellikle tüm dil yüzeyinde bulunan tat tomurcukları tarafından algılanır. Ancak belirli tatların yoğunluğu ve algılanma şekli, dilin belirli bölgelerinde yoğunlaşabilir veya hissedilebilir. Tatlar, birlikte çalışarak ve beyinde işlenerek farklı lezzet deneyimlerini oluşturur.
Arka kısım = Acıyı
Ön kısım = Tatlıyı
Yan kısmı=Ekşiyi
Orta ön kısmı= Tuzlu
Yeni doğan bebeklerde tat alma duyusu çok gelişmiştir. Yetişkinliğe yaklaşırken bu tat alma duyusunda azalmalar meydana gelir.Tüketilen gıdalar, çevresel faktörler bu konuda etkilidir. Diş temizliği kadar dil temizliğine önem verilmesi gerekiyor. Dile yapışan bakteriler enfeksiyon ve hastalığa neden olur.